-ÖN SATIŞ-

Bir ateş var ki, yanar durur insanın kalbinde…
Aşkın, arzunun ve hakikatin ateşi.
Bu ateş pişirirse ruhu inceltir,
Pişirmezse, yürek kokar, gönül çürür.
Civan, varlığının derinliklerine inerek o sırrın peşine düştü.
Bataklıklar, yılanlar, dehlizler, dev yaratıklar…
Her biri kendi nefsinin gölgesiydi belki de.
Ve o gölgeyle yüzleşmeden, hakikate varmak mümkün müydü?
Elindeki kitap seni de bu yolculuğa çağırıyor.
Cesaretin varsa, derin dehlizlere in.
Çünkü en karanlık kuyunun dibinde bile
Bir kıvılcım bekler: Seni yakacak ve arındıracak…
“Yedi kat gökte bulamadığın O’nu,
Belki de kendi gönlünün en karanlık köşesinde bulacaksın…”
Bu bir yolculuk.
Sıradan bir yol değil;
Bataklıklar, yılanlar ve devler arasında
İnsanın kendisiyle yaptığı en çetin yolculuk.
Civan’ın hikayesi;
Kalbinin derinliklerinde bir ateş uyuyor…
O ateş yanarsa, ruh incelir.
Yanmazsa, karanlığın seni yutar.
Bu kitap,
Civan’ın yüreğinin ateşiyle pişen çorbası gibi;
Acı, korku, umut ve teslimiyetle harmanlanmış bir arayış.
Her satırı bir kapıdır;
Ya içeri adım atarsın, ya sonsuza dek dışarıda kalırsın.
Hazır mısın?
Görünmeyen bir mekana,
Görünmeyen bir Yüce’yi aramaya…